Mustafa Kemal neden ordusunu yönetirken hiçbir zaman tereddüt etmiyordu? Verdiği emirler neden sorgusuz sualsiz kabul ediliyordu?
Çanakkale Cephesi Conkbayırı'nda "Süngü Tak" emrinden sonra söylediği "Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum" sözlerine neden harfiyen uyuldu?
Bu kadar başarı bir tesadüf müydü?

Mustafa Kemal Atatürk Zabit ve Kumandan ile Hasbihal yani "Subay ve Komutan ile Söyleşi" kitabını esasında harp okulundan arkadaşı Nuri Conker'in "Zabit ve Kumandan" kitabına cevap olarak yazdı.
Bir komutanın meziyetleri neler olmalı? Emrindeki askerlerin itaat etmesini nasıl sağlamalı? Bu tür soruların cevabını verdiği bir kitaptır bu.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nı kuran Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gelmiş geçmiş en iyi Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in yayınlamayı seçtiği ilk kitaptır ayrıca.
Kitabın sunuş bölümünde Afet İnan'ın aktardığı Selanik'te geçen 1908 tarihli bir Mustafa Kemal anektodu şöyledir;
Mustafa Kemal etrafındaki arkadaşlarına inkılapların nasıl yapılacağını anlattıktan sonra çeşitli görevler dağıtır. Tüm bunları şaka sanan Nuri Conker Mustafa Kemal'e sorar;
"Bütün bu işler içinde sen ne olacaksın?"
Mustafa Kemal Cevap verir;
"Ben mi? Ben de sizleri o makamlara koyabilen olacağım."

Yani Cumhuriyet'in ilanından 15 sene önce bile Mustafa Kemal'in kafasında Laik, Çağdaş ve Modern bir devlet fikri vardır ve bunun planlamasına çoktan başlamıştır...

30 Ağustos Zafer Bayramı'mız kutlu olsun!