25 sene önce (96-97 senelerinde) ilköğretim sıralarında okurken yaz tatillerinde kuran kursuna gider kuran okumayı öğrenirdim mahalledeki çocuklarla birlikte kuran kursu hocasından. O zamanlar eğitim öğretim kurumlarında dayak yeni yeni yasaklanmıştı ve bu durumun sefasını sürüyordum diyebilirim. (Nadiren de olsa öğretmenlerimden tokat yemedim değil ama haklılardı.)

Yaz kuran kursları ise normal okuldan biraz farklıydı, bu kitapta bahsi geçen dayak metotları olmasa da  "İtalyan'ların enfes hareketini yapar" parmak uçlarımıza ince bir çubukla vurulmasının acısıyla gözlerimiz dolardı. 

Ahmet Rasim'in Falaka'sı bana o günleri hatırlatmadı değil. Ancak benim yaşadıklarım onun yaşadıklarımın yanında hiçbir şeymiş onu gayet iyi anladım... 

Okurken ben gayet eğlendim, herkese tavsiye ederim.