Türk Edebiyatı'nın bir diğer efsane ismiyle tanıştım İş Bankası sayesinde. Selahattin Enis. Kendisi bir realist-natüralist bir yazarmış. Adını ilk defa bu kitabı okurken duydum desem yalan olmaz. 

Zaniyeler (Zina yapan kadınlar - hayat kadınları) kitabında 1'inci dünya savaşı sırasında İstanbul'da türeyen savaş zenginlerinin ve sözde üst tabakanın yaptığı ahlaksızları bir hayat kadını olan Fitnat'ın gözünden bize aktarmış yazar. Bakanlar, yazarlar, gazeteciler, iş adamları vs.lerin nasıl bir yerlerde buluşup ne tür swinger partileri yaptıklarından bahsetmiş. 

1'inci dünya savaşında yedek subay olarak orduya alınan Selahattin Enis'in gözlemleriyle kurguladığı bu eser dönemi anlatması açısından önemlidir. Adını ise bugün öğrenme sebebimiz romanında dönemin diğer yazarlarına epey geçirmesidir. Yahya Cemal (Kemal), Celal Tahir (Sahir) gibi isimlere geçirmesi nedeniyle adı unutturulmuş. İş Kültür'e tekrar teşekkür edelim ki sayelerinde tekrar gün yüzüne çıkmış bu eser. 

Toplumun (daha doğrusu sözde üst tabakanın) kokuşmuşluğu savaş döneminde bile devam etmiş. İşte bu nedenle "orta sınıf" dediğimiz kitlenin dürüst olması ve güçlendirilmesi önemlidir bir toplumda. Bilim insanı da yazar da gazeteci de belli başlı insanlar yaşamlarını idame ettirmek için yeterli gelire sahip olmalılar ki ülkeler belli başlı azınlıklar zenginleşirken toplum komple fakirleşmesin.