Daha önce Zaniyeler kitabını okumuştum Selahattin Enis'in Türk Edebiyatı Klasikleri dizisinden, şimdi de aynı diziden çıkan ve 13 ayrı öyküsünün yer aldığı "Bataklık Çiçeği" adıyla sunulmuş kitabını okudum.

20'nci yüzyılın ilk yıllarında eser üretmeye başlamış Selahattin Enis gerçekten çağının çok ötesinde öyküler yazmış. Gerçekçi (realist) bir yazar olarak 100 yıl öncesinin toplumunu gözler önüne çok güzel sermiş. toplumun kokuşmuşluğunun aslında hiç değişmediğini bugün sayesinde anlayabiliyoruz.

Kitaba adını veren öyküde bir mirasyedinin bataklık çiçeği (hayat kadını) tarafından yoksulluğa sürüklenişi anlatılmış. 

İmam'ın Fatma Hanım adlı öyküde bugünkü "evde kalmış 35 yaş üstü kedi sahibi kadın" stereotipinin bir örneğini görüyoruz, Fatma Hanım'ın bir kızı olduğunu öykünün sonlarına doğru gelince öğrenince şok geçirmedim değil. 

Lambo Usta öyküsünde Karamanlı bir ustanın karısını memlekette bırakarak İstanbul'a bakkallık yapmak için gelmesi, kısa sürede zenginleşmesi ve bir kadına tutulup malı mülkü bitirmesi güzelce anlatılmış. 

Şaheser öyküsünü okurken kendinizi o mektubu yazan kişinin psikolojisinde hissediyorsunuz, öyle etkileyici bir dille yazılmış ki, mutlaka bu kitabı okumalısınız.