Cengiz Aytmatov'un öykücülüğünü ve roman yazarlığını anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalır.
Bozkırda geçen bir aşk hikayesi: Cemile.

Aytmatov'un ünlenmesini sağlayan ilk öyküsüdür ayrıca. İlk olarak Fransız Şair Louis Aragon tarafından Fransızca'ya çevrildğinde şair "Dünyanın En İyi Aşk Öyküsü" demiştir Cemile için.

Kitabı okurken kendinizi tüm karakterlerin yerine koyuyorsunuz. Kah köyün yabanisi Danyar, Kah Cemile, Kah anlatıcı evin küçük oğlu yerine koyuyorsunuz.

2. Dünya Savaşı sürerken kolhozlarından cepheye buğday göndermek için istasyona kadar at süren üç kişinin öyküsü bu aslında. Ancak öyle bir öykü ki, okuyucu kolay kolay etkisinden çıkamıyor.

Kendi adıma konuşacak olursam karakterlerden en çok kendimi anlatıcıyla yani evin küçük oğluyla özdeşleştirdim. Sanırım ben de onun yerinde olsam böyle kalakalırdım...

Çok fazla detay vermeden, önemli kısımları anlatmadan yazmayı bırakayım en iyisi. Kendiniz okuyarak görün bence.

Dipnot: Sadık'a hak verenler bizden değildir :)