Cengiz Aytmatov'u anlatmaya sözcükler yetersiz kalır. Öykü ve roman anlatımları insanı transa sokar, gerçek dünyadan uzaklaştırır. Gün Olur Asra Bedel'i okuyanlar gayet iyi bilirler; bir bakmışsınız Orta Asya bozkırlarında esen sıcak rüzgarı hissederken bir anda kendinizi bir soyuz kapsülünün içinde sonsuz, soğuk ve ıssız uzayın derinliklerinde bulursunuz.

Dişi Kurdun Rüyaları da böyle bir kitap işte. Kitapta kendinizi kah uyuşturucu tacirlerinin ipliğini pazara çıkarmak için çabalayan bir gazeteci olarak hayal edersiniz kah bozkırın gerçek sahibi yavrularını korumaya çalışan bir kurt olarak...

Aytmatov bu kitabında bir yandan Sovyetlerin kanayan yarası uyuşturucu (afyon) sorununa parmak basarken bir yandan da Sovyetlerin Türklere uyguladığı mankurtlaşma ile savaşıyor. Türklerin bilinçaltına verdiği mesajlar çok çok önemlidir. Sovyetlerin çöküşünde, Orta Asya Türklerinin bağımsızlık kazanmasında Aytmatov'un kitaplarının önemli bir yere sahip olduğunu bilenler bilir.

Tarihinde, inancında, mitolojisinde Kurtlarla özdeşleştirilen Türklere belki de en iyi bu romanla hitap etmiştir Aytmatov.

Mutlaka ve mutlaka okunması gereken bir roman...