Her şey 27 Mayıs 2013 tarihinde başlamıştı. Ben İstanbul dışında bir şehirde bitirme projemle uğraşırken twitter'da yer yerinden oynuyordu. Taksim Gezi Parkı'nda polis barışçıl eylemcilere müdahale etmiş, kitap okuyan gençlerin çadırlarını yakmıştı. (3 yıl sonra o polislerin Fetöcü oldukları, halkı bilerek kışkırtıldıkları söylendi ama o dönem "Emri ben verdim ben" diyen kişi hala geri adım atmadı).

"Fetonun piçleri yıldıramaz bizleri" sloganları atıldıkça fetoşçu polisler daha da haince saldırıyor orantısız güç kullanıyorlardı.

2013 Mayıs'ında başlayan barışçıl protesto süreci sonraki aylarda sahaya teröre yakın marjinal sol kesimin inmesiyle berbat olmuştu. Zaten o tarihten sonra da barışçıl eylem yapan apolitik yetiştirilmiş gençler sahadan çekildi. Ancak bu durumda bile birileri siyasi rant uğruna o temiz gençlerin temiz direnişini kirli göstermeye devam etti.

Her şeye rağmen farklı şehirlerde de olsak biz o günlerde gençlik olarak geleceğimiz için sesimizi duyurmaya çalıştık. O gün birilerinin istese de istemese de geri adım atmasını sağladık.

Sokaklarda bağırdığımız "fetullahın piçleri yıldıramaz bizleri" slogana karşın o piçler çArşı grubunu "darbeye teşebbüs"le yargılamaya kalktı. Gerçek 3 yıl sonra da olsa 15 Temmuz darbe girişiminde ortaya çıktı. Fetoşa ve fetoşçulara devlet savaş açtı.

Gezi günlerine gitmek, hatıralarını canlı tutmak hem eğlenmek hem de duygulanmak isteyenlerin okuması gereken bir kitap...