Yine bir iş toplantısı sonrası şehirler arası yolculuk öncesi bulduğum boş vakitte okumak istediğim kitaplar arasında buldum kendimi. Elim hemen kitapçının raflarındaki Türkiye İş Bankası Türk Edebiyatı Klasikleri Serisi'ne gitti. Otobüsün hareket saatine daha 4 saat vardı ve Ahmet Mithat Efendi'den Şeytankaya Tılsımı'nı aldım ve doğruca kahvecinin yolunu tuttum. Büyük boy filtre kahve eşliğinde bu öyküyü bir solukta bitirdim.

Ahmet Mithat Efendi bu eserini bir Fransız öyküsünden çevirmiş ancak orijinalinin hangi öykü olduğu bilinmemekte...

Batı'nın Türkleri/Osmanlıları her daim barbar göstermesine karşın asıl barbarların Batılılar olduğunu da çevirisine eklediği notlardan anlayabiliyoruz.

Fransız öyküyü kabaca anlayabildiğimiz kadarıyla 19. yüzyıl Fransa'sında bile eğitimli varsayılabilecek soylu kesimin büyücülerin peşine gitmesi acınacak bir durum...