Yeni yılda kütüphanemde okumadığım kitapları bitirdim (tamam tamam son bir tanesi var onu okumaya devam ediyorum) o nedenle hazır maaşı da almışken İş Bankası Kültür Yayınları'na uğrayıp Türk Edebiyatı Klasikleri'nin 56-64 sıra numaralı kitaplarını satın aldım. 

Yaklaşık bir haftadır buraya bir şey yazmadığım için kitapları incelerken bir solukta okuyabileceğim kısa bir şeyi okuyayım diyip elime Ölüm Allah'ın Emri'ni aldım. Ahmet Mithat Efendi yine çok güzel bir uzun öykü yazmış bizlere. 

Kitabın önsözünde sonunu okuyacağımızı, gittikçe nedenlerini öğreneceğimizi söylemiş. Okuyucuya ters gelebileceğini de söylemiş. Yazıldığı dönem için çok doğru bir ifadeyken aslında ben pek de şaşırmadım aksine önsözde belirttiği gibi merakla okudum. Sürükleyiciliği müthişti. 

Marquez'in Kırmızı Pazartesi romanında olduğu gibi sonunu baştan bildiğimiz olayları kronolojik olarak olaylar ilerlerken tersine öğrendik. Ah Behice karısı ah diye hayıflanmadım değil. Bir saat zaman ayırıp mutlaka okuyun bence.